Bankanın İ$İ

Abone Ol

 Kanaatimce özel ya da kamu hiçbir bankanın kâr hesabı olmamalı. Çünkü kâr, bankaların kuruluş amaçlarından biri değildir.

            Ama bugün baktığımızda Türkiye’nin en fazla kâr eden kuruluşlarının bankalar olduğunu görüyoruz. Bu aslında Türkiye’de ekonominin taşlarının yerli yerine oturmadığının, ticaretin ve üretimin yeterince teşvik edilmediğinin de göstergesidir. Devlet, bankalar için uyguladığı hazine garantisini özel sektörün aktörleri için uygulasa, zaten özel sektör üretim ve ticaret ile ülke için gerekli olan istihdam ve katma değeri fazlasıyla sağlayacaktır.

            Hele hele kamu bankalarının bilançolarında kâr açıklamaları karşısında dehşete kapılıyorum. Neden mi? Çünkü esnafı desteklemek için kurulmuş bir bankanın, esnafı finanse edip ardından da esnaf üzerinden faiz geliri sağlaması hiç sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Aynı şekilde ziraat bankasının da kâr açıklaması çiftçi üzerinden faiz geliri elde ettiğini gösterir ki bu da tam bir felakettir. Bir yandan esnafa ve çiftçiye destek veriyormuş gibi gösterip, onların sırtından büyümeyi kabul etmek mümkün değildir. Özellikle çiftçi ve esnafı desteklemek amacıyla kurulmuş olan bu bankaların yılsonu elde ettikleri kârları bu kesimlerden aldıkları faizlerden düşürmeleri gerekmektedir. Böylece esnaf ve çiftçinin yükü azalacak ve diğer kesimlerin dolaylı olarak bu kesimleri finanse etmesinin önüne geçilecektir.

            Vatandaş açısından bankacılık sistemindeki en önemli sakatlık şu; Sistem devletin güvencesi altında olağan üstü kâr ettiriliyor. Diğer taraftan vatandaşlardan toplanan vergiler esnaf, çiftçi, yeni girişimci vesaire adı altında hibe yoluyla dağıtılıyor. Uygulanan sübvansiyonlar ve hibeler yine vatandaşın sırtına yüklenirken arada bir de bankalar finanse ediliyor. Yani kurnazlığın böylesine pes doğrusu. Vatandaş destekleniyormuş gibi yapılıp arada bankacılık sektörü zengin ediliyor. “Hayır, öyle değil demeyin” çünkü sonuç ortada. “Vatandaş aç ve muhtaç, bankalara pamuk hallaç.”

            Türkiye’nin en büyük bankalarının İ$İ esnafı, sanayiciyi, tüccarı desteklemek olmalıyken, bu bankaların i$i maalesef faizle en fazla kâr eden kuruluş olmak oluyor. Üstelik bunu yaparken siyaseti de ihmal etmiyorlar. Bakıyorsunuz 21. Yy da hala bir banka bir parti ile mecliste temsil ediliyor. Olacak şey değil. Sonra da tutup müteşebbisler için eşitlikten bahsedemezsiniz. Çünkü aynı mecliste bankacılık kanunları ve diğer ticaret, icra-iflas, borçlar kanunları düzenleniyor ve bankanın i$i kanun yapmak da oluyor. Hal böyle olunca vatandaşa cacık içinde hıyar olmak kalıyor.

            Bankaların elde ettikleri kârları, ihtiyaç akçesi dışındaki bölümünü çalıştıkları müteşebbislerin faiz hesaplarından düşürmeleri gerekir. Doğru olan budur. Banka kâr edecek de elde ettiği kârı ne yapacak? Yurt dışına kaçıracak. Bunun da önüne geçilmeli. Dünyanın dayattığı sistemi kabul etmek zorunda değiliz. Kendi sistemimizi pek tabi kurabiliriz. Yeter ki milletten görev alanlar azimli olsunlar. Bankaların faiz gelirleriyle büyümesinin önlenmesi gerekir. Bankalar da mademki diğer ticari şirketler gibi kâr amaçlı faaliyet gösteriyor, o halde devletten sağladıkları bu imtiyazların karşılığını yatırım olarak ödemeliler. Bankalar sadece yatırımla büyüyebilmeli.

Bankalar ihtiyat akçesi dışındaki tüm kazançlarını yatırıma dönüştürecek planlarını bir yıl önceden BDDK ya bildirmeli ve bu yatırımları en geç 180 gün içinde start verecek hazırlıkları yapmış olmalıdır.

Böylece hem para piyasalarının ekonomiye reel katkısı sağlanmış olacak, hem de haksız rekabetin önüne bir nebze olsun geçilmiş olacaktır. Türkiye AB uyum yasaları çerçevesinde birçok kanun ve yönetmelik çıkardı fakat adil rekabet şartlarını halen oluşturamadı. Çünkü bunun önündeki en büyük engel uluslararası bağlantıları da olan bankacılık tröstleridir.

Bizden kutuyu açması! Adalet ve nizamı sağlamakla sorumlu olanlara bildirmiş olduk. İşi bankacılık olanların bankacılık işini bırakıp kanun yapmaktan, ticari kâr yapmaya kadar amacına aykırı birçok eyleminin önüne geçmek demokratik güçlerin görevidir.

Saygı ve selamlarımla Cumanız mübarek olsun.

Selim Bilâl….