KaraKutu ŞAkası

Abone Ol
Başbakan Bİnali Yıldırım Başbakanlığının son aylarında şakacı kimliği ile yine bir şaka yaptı, esti geçti.

Türkiyede bulunan tüm araçlara karakutu takılacağını basın yolula halka duyuran Yıldırım'ın bu açıklamayı yapmadan önce konu hakkında toplumu bilgilendirmesi gerektiği aşikar.

Ancak görülüyor ki her işte olduğu gibi bu işte de bir oldu bitti ile milletin önüne çıkılıyor.
Her fırsatta insanı yaşatmaktan bahseden AKP ve ekibinin bir çok konuda vatandaşın önüne sürekli ek maliyetler çıkardığı gözlerden kaçmıyor. Üstelik bunları yaparken sanki vatandaşın lehine bir iş yapıyorlarmış gibi görüntü veriliyor.

Milleti iyice saf yerine koyan bu anlayış daha ne kadar devam edecek bilemiyoruz ama artan hayat maliyeti karşısında toplumun büyük bir homurdanma içerisinde olduğunu görüyoruz.

Hal yasası ile birçok meyve sebze halini kapatarak, tek elde toplama girşimi ne amaçla yapılıyor?  Sözde, tüketiciye  markette daha ucuza meyve-sebze  satılacağı söyleniyor. Ancak geçmiş uygulamalara baktığımızda göstermelik bir iki ürün dışında olayın tam tersine gerçekleştiğini görmek mümkün. Ayrıca neden tek merkezde topluyorsunuz ki, mevcut hallerde iyileştirme yapsanız olmuyor mu? 
Amaç daha çok vergi almaksa amenna. Ama bu amacın yanında tek elde toplanan Hallerin kimlerin elinde olacağını da anlatmak gerekiyor.

Bir diğeri il-ilçe mezbağahanelerinin durumu. Bİrçok ilçe mezbahanesi sudan sebeplerle kapatılıyor. Tıpkı meyve sebze hali meselesinde olduğu gibi vatandaşı tekelci bir anlayışla biryerlere mahkum ettiler. Kesim yapılacak yeri tek elde toplayıp orada da teşebbüs hürriyetinin ve serbest piyasa ekonomisinin tüm kurallarını çiğnemekteler. Üstelik bu tutum orta vadede vatandaşın kesinlikle aleyhine dönecektir. Fiyatlar katlanacaktır.

Daha bir çok konuda üretim ve imalat yapan küçük ve orta ölçekli esnafın önü kesiliyor. Göstermelik hibeler ve göstermelik kredilerle esnafın bir yandan gazı alınırken diğer yandan mesleği elinden alınıyor.

Maalesef Türkiye yepyeni bir kölelik ve köleleştirme anlayışı ile karşı karşıya. 

Büyük sermayenin kulu kölesi yapılan insanımız çıkacak bir yol dahi bulamıyor. İşid teröristlerine bile El-Bab'tan kaçış yolu bıraktılar ama Esnafa, çiftçiye, tüccara eski tabirle orta direğe hiçbir yol bırakmadılar.

Toplum her yönden kuşatılıyor. Sermaye köleliği her alanda tezahür ediyor. Şarlatan basın sayesinde vatandaşın aleyhine yapılan her girişim sanki lehineymiş gibi iğrenç bir kandırma politikası güdülüyor.

Yazık