750 TL KESİNTİSİ İÇİN KART LİMİTİ DÜŞÜRENLERE ZORLU SÜREÇ

AK Parti tarafından Meclis'e sunulan ve kredi kartı limiti 100 bin lira olan herkesten bir defaya mahsus olmak üzere 750 TL'lik kesinti yapılmasını öngören düzenleme, kamuoyundaki yoğun tepkiler sonucu geri çekilmişti. Bu süreçte, 750 TL ödememek için kredi kartı limitini düşüren vatandaşlar, limitlerini eski haline döndürmek için bankalara yaptıkları başvurulara olumsuz yanıtlar alıyor.

DÜZENLEME VE GERİ ÇEKİLME SÜRECİ

AK Parti'nin Meclis'e sunduğu kanun teklifinde, kredi kartı limiti 100 bin liranın üzerinde olan herkesten bir defaya mahsus olmak üzere 750 TL'lik ' Savunma Sanayii Katkı Payı' kesilmesi öngörülmüştü. Ancak, bu düzenleme kamuoyunda büyük tepkilere yol açınca, AK Parti geri adım atarak teklifi geri çekmişti.

KART LİMİTİNİ DÜŞÜREN VATANDAŞLARIN DURUMU

Değişikliğin tartışıldığı süreçte, binlerce kredi kartı kullanıcısı 750 TL'lik kesintiden etkilenmemek için kredi kartı limitini düşürmeyi tercih etmişti. Düzenlemenin geri çekilmesinin ardından, bu vatandaşlar eski limitlerini geri almak için bankalara başvuruda bulundular. Ancak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından kredi kartı limitlerine yönelik son talimatlar doğrultusunda bankalar, çok sayıda müşterinin eski kredi kartı limitini tahsis etmeme kararı aldı.

BANKALARDAN GELEN OLUMSUZ YANITLAR

Kart limitini eski haline döndürmek isteyen müşteriler, yaptıkları başvuruların ardından gelen SMS mesajlarıyla büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bankalar, "Mevcut değerlendirmeler sonucunda limit artırım başvurunuz kabul edilememektedir" şeklinde yanıtlar vererek, müşterilerin taleplerini reddetti.

MÜŞTERİLERİN TEPKİSİ VE DURUMUN GELECEĞİ

Bu gelişmeler, kredi kartı kullanıcıları arasında endişe yaratırken, bazıları hakkaniyetli bir çözüm bekliyor. Vatandaşlar, kredi kartı limitlerini düşürmek zorunda kalmalarının ardından eski limitlerini geri alamamaktan dolayı mağduriyetlerini dile getiriyor. Uzmanlar, bu tür uygulamaların kredi kartı kullanıcıları üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirterek, daha adil ve şeffaf çözümler geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.