Makale : DAMARLARIMIZDAKİ ZEHİR

Abone Ol
 DAMARLARIMIZDAKİ ZEHİR

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby: “Türkiye’nin Sınır güvenliğini sağlama çabasını destekliyoruz” dedi. “Ama her konuda anlaştığımız söylenemez” diye de ekledi.

Cerablus civarında yakalanan PYD-PKK lı teröristlerin ifadelerinden anlaşılacağı üzere ABD ve AB ülkeleri Irak ve Suriye’de ele geçirdikleri petrol kuyularından çok cüzi bir miktarını Barzani ve pkk denilen terör örgütüne vermekte ve geri kalan kısmını çalmaktadırlar. Kürtleri bölgede bu kadar kullanışlı yapan da budur.

ABD’li sözcü Kirby, “Türkiye yakın sınırı dışında herhangi bir yere müdahale etmesin” demeye getiriyor.

Çünkü ABD ve AB nin bölgedeki petrolü çalabilmek için ISID kamuflajlı PKK terör örgütü faaliyetlerine ihtiyacı var. Bu bölgede Türklerin ve ÖSÖ nün varlığı bütün planları alt üst etmektedir. Ortadoğu'da öldürülen milyonlarca insanın sırf bu yüzden katledildiğini görmek, insanlığımızdan utanmak için yeterli sebep olsa gerek. Batı işte bu kadar vahşi ve insanlığını kaybetmiş durumda.



Fırat Kalkanı
operasyonunun geç de olsa başlayabilmesi bölgemiz ve ülkemiz açısından son derece önemlidir. Ülkemizin ve bölgemizin geleceği bu operasyonun başarılı ya da başarısız olmasına göre şekillenecektir.

ABD ve tüm müttefiklerinin karşısına çıkabilecek yegâne güç Türkiye’dir. Rusya ve İran’ın bu ülkelere karşı bugüne kadar herhangi bir karşı hamlesi olmamıştır. Onlar da sadece ÖSÖ ve Muhaliflere saldırmaktadır. Ancak İran ve Rusya’nın şapkalarını önlerine alıp durumu değerlendirmeleri gerekiyor. Eğer Türkiye ile işbirliği yapmazlar ise yakın gelecekte İran ve Rusya’nın petrol kaynakları da ellerinde kalacaktır.

ABD ve müttefikleri Ortadoğu’da barıştan yana değillerdir. Tek istedikleri kargaşa ortamında petrol ve doğalgazı çalabilmektir. Bu amaçla bölgede bulunan bazı kürt guruplara (pkk-pyd ve türevleri) havuç uzatmakta ve bir yandan da sopalamaktadırlar.

Bu oyun bu kadar sinsi ve çirkin işleyen bir oyundur. Rusya ve İran enerji kaynaklarını para etmez hale getirmek ya da tersinden bakışla, Ortadoğu’nun petrol ve doğalgaz kaynaklarını çalabilmek için ABD ve tüm müttefiklerinin yarattığı kaos ortamı devam ettirilmeye çalışılacaktır.

Ülkemizin bu durumla baş edecek enerjisini toparlayabilmesi biraz zaman alacaktır. Batının Türkiye’yi zayıflatarak bölgeye müdahalesini engelleme çabaları çerçevesinde gerçekleştirdiği 2013 gezi, 17-25 aralık darbe teşebbüsü, Ruslarla uçak krizi, doğu-güneydoğuda pkk eylemleri ve en nihayet 15 temmuz darbe teşebbüsü Türkiye’yi epeyce uğraştırmış ve halen de uğraştırmaya devam etmektedir. Ancak daha büyük tehlike, Türkiyenin işgali ve ardından sıranın iran'a gelmesidir. 

Türkiye uçurumun kenarından dönmüştür. Ancak hala bazı hamleleri yapmakta tereddüt edilmesi vahim sonuçlar doğuracaktır. Türkiye bir an önce güvenliğini sağlayacak tedbirleri almalıdır. AB ve ABD ile yürüttüğü tüm yüksek işbirliği çalışmalarını düşük seviyeye çekmeli ve yönünü Asya’ya çevirmelidir. Doğu ile batı arasında dengeli bir siyaset izleyebilmesi için bir an önce kılcal damarlarına kadar girmiş bu batı zehrini damarlarından atmalıdır.

Aksi takdirde Türkiye’nin güvenliğini sağlaması, tam bağımsız bir devlet olması hiçbir zaman mümkün olamayacaktır. Türkiye’ye uzatılan Avrupa Birliği havucu zehirlidir. Nato kalkanı hiçbir işe yaramadığı gibi, Fırat kalkanına saldırmaktadır.

Hal böyle olunca Türkiye’nin ayakta kalabilmesi için bir an önce içindeki hainleri temizlemesi, dış ülkelerin üslerini kapatması, AB ile yapılan gümrük birliği anlaşması ve Avrupa Birliği sürecini tamamen ortadan kaldırması, NATO üyeliğini gözden geçirmesi gerekmektedir.

Bazıları diyecektir ki; “ Bu ülkelerle ciddi ticari faaliyetlerimiz de var. Eğer anlaşmaları iptal edersek zarar görürüz”.

Hiç kimse merak etmesin. Çünkü rızkı veren Allah mutlaka başka kapıların açılmasına vesile olacaktır. Bir diğer husus da AB ve ABD gibi kan emici ülkeler kar ettikleri ticaretten kolay kolay vazgeçmezler. Siz ucuzluktan haber verin, gerisi teferruattır onlar için. Bu yüzden de önce Tam Bağımsız Türkiye diyebilmek çok önemlidir.

Selim Bilal