MEÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Altan Türe, Müjgan Eroğlu ve Pelin Demirtaş Dikmen konuşmacı olarak katıldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği seminerde, mücevher ve kültürü üzerine söyleşiler yapıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Takı Teknolojisi Tasarım Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Nevzat Kürşat İnan, Türkiye’de çok köklü bir kuyumculuk geleneğine sahip olunmasına rağmen bu kültürü dile getirecek terminolojiye sahip olunmadığından yakındı. İnan, “İnsanlar takıyı hep kullanır ama onunla ilişkisi, kendisine aksesuar olan bir nesne olarak bakmanın ötesine geçmez. Halbuki takının, kişiye takı oluncaya kadar geçirdiği bir süreç var ve ondan sonraki görsel kültüre katılarak insanların kültürüne kattığı değerler var. Bu hep göz ardı ediliyor” dedi.
İnsanların dünyanın pek çok yerinde ‘takıyla ilgili bir teori geliştirilebilir mi’ üzerine kafa yorduğunu aktaran İnan, yaratıcı düşünce serisini Türkiye’de geliştirmenin Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu’nun görevi olduğunu kaydetti.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Altan Türe ise “20 Yüzyılda Sanat Akımları ve Kuyumculuğa Etkileri” konulu konuşmasında, 19. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın sonuna kadar oluşan sanat akımlarıyla ilgili bilgi verdi. İlk kuyumculuk verilerinin milattan önce 3000’li yıllara dayandığını söyleyen Prof. Dr. Türe, günümüzde uygulanan pek çok tekniğin bu dönemde oluşturulduğunu ifade etti. 19. yüzyılın sonunda buhar gücüyle enerjinin elde edilmesiyle kullanılan aletlerle bugünkü anlamdaki endüstriyel kuyumculuğun başladığını anlatan Türe, sanayi devriminin ilk kez insanı doğadan kopardığını, bunun da insanların doğaya özlemini beraberinde getirdiğini ve yeni tarzların oluşması için ortam yarattığını dile getirdi. 20. yüzyılda ortaya çıkan art Neuveau, art Deco, art Retro ekollerinin ise dönemlerinde ambalajdan mimariye, mobilya dekorasyonundan takıya kadar her alanı etkilediğini belirten Türe, 1960’larda yeni fikir ve sanat akımlarının yine takıya yansıdığını sözlerine ekledi.
Pelin Demirtaş Dikmen de Türkiye’nin yedi farklı bölgesinde takıya bakışın, kültür-gelenek-görenek faktörlerinin de etkisiyle değişkenlik gösterdiğini kaydederek, bu değişikliklerle ilgili örnekler verdi. Dikmen ayrıca farklı materyaller kullanılarak tasarlanmış takı örneklerini de katılımcılarla paylaştı.