Türkiye

PKK ile görüşülecek mi ?

"PKK'yla görüşen şerefsizdir" sözünün ardından sarfettiği "Müzakere" çıkışları nedeniyle eleştirilen Erdoğan o soruyu böyle

Abone Ol
Güney Afrika dönüşü uçakta çarpıcı değerlendirmeler yapan Başbakan Tayip Erdoğan, yeni anayasa konusunda kararlı olduklarını, muhalefetin ipe un sermemesi halinde 1 yılda anayasa çalışmalarını tamamlayabileceklerini söyledi. Erdoğan, İsrail, BM, terör, Kürt sorunu ve şike operasyonu konularında çok önemli mesajlar verdi.

Gün içerisinde yaptığınız konuşmada İsrail'e çok sert yüklendiniz. İki ülke arasındaki ilişkiler çok gerildi. Bu gerilmenin sonu nereye gidecek?

Olması gereken yere varacak aslında. Şu anda İsrail bütün bu adımları atarken sırtını hep bir yere dayayarak atıyor. Sırtını dayadığı yerler de belli. Birinci derece Amerika ikinci derece Batı.. Bu gücünü buralardan almak suretiyle de bölgede hakikaten terör estiriyor. Bu tabiri daha belediye başkanlığı dönemimde kullanmıştım. Şu anda İsrailli diplomatın sorduğu soru çok ilginç. Hala oradan silahların bombaların tünelden getirildiğini söylüyor. Vicdansız! O tünelden hangi silah gelebilir? Olmert'e de sordum. Bana söyler misiniz bu bombalardan kaç kişi öldü diye. Rakam veremiyor. Sizin bombalamalarla ölenler ortada dedim.

GAZZE'DE YENİDEN AÇLIK BAŞLADI

Sonra bizim malum olay; Suriye İsrail görüşmelerinde son aşamaya gelmiştik. İşi bitireceğiz, onlar Gazze'yi bombardımana başladılar, süreç bitti. O dönemde 2 bini aşkın ölüm, 4 bini aşkın yaralı var. Fosfor bombasını ilk kez orada kullanmış oldular. Tanklarla toplarla Gazze'ye girdiler. BM binasını bile vurdular. Ban Ki-mun'la da konuştum. Şimdi ben gitmek istiyorum. Sadece gerilim olmasın diye gitmiyorum. Şu tablo çok açık net ortada insanlık yardımını bile oraya ulaştırılamıyor. Şu anda Gazze'de ciddi açlık başlıyor. Sıkıntı var. Bütün bunlara yardım elimizi uzatamamaktan dertliyiz. Bunu sizin çözmeniz lazım. Olumlu yaklaşım göstermemesi İsrail'i her geçen gün daha da sıkıntıya sokacaktır. Elindeki orantısız güç bir yerden sonra kendine dönecektir.

Verdiğiniz konferansta İsrail'in maslahatgüzarı da vardı. Size bir tepkisi de oldu aslında bir anlamda. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerçi orada cevabını verdiniz ama...

Ben üzerime düşeni yaptım. Sizlerin de bu işin değerlendirmesini en iyi şekilde yapmanız lazım. Bana güzel bir pas verdi. Ben de pasın gereğini yaptım.

Kıbrıs'ta doğalgaz ve petrol aramaları konusunda Amerika'nın tutumu nasıl?

Bu konuda Amerika da sağduyulu düşünüyor. Obama, Kıbrıs halkının dolayısıyla Türklerin oradaki çıkacak nimetlerden adil bir şekilde istifade etmesi gereğini ifade etti. Bizim girişimimizi de olumsuz olarak nitelemedi. Orada başlattığımız süreç devam edecek. Annan döneminde böyle bir girişim olmuştu ve engellemişti. Ama Ban Ki-mun engelleyemedi.

GÜNDEMDE GÖRÜŞME YOK

Gerekirse PKK ile tekrar görüşülür açıklamanız çok tartışıldı...

PKK ile değil. Bizim İmralı ile de görüşme noktasında söyledim. PKK ile mücadeleye devam. Siyasi ile müzakereye devam. Adayı sorduklarında da İmralı'yla veya başkalarıyla devlet gerekli gördüğü herhalde görüşmeyi yapabilir. Ama şu anda gündemde böyle bir şey yok.

BDP bu denklemde yeri nerede?

BDP'yi siyasi müzakere edilecek yer olarak kabul ediyoruz. BDP'yle görüşmeye evet dedik. Onlarla arkadaşlarımızda görüşecek. Ama öbür türlü asla...

KCK operasyonları ile ilgili olarak hem müzakere edelim diyorsunuz hem de seçilmiş kişileri tutukluyorsunuz eleştirisi var. Sizce operasyonlar süreci etkiler mi?

Böyle bir yaklaşımı kabul etmem mümkün değil. Kimler tutuklanmış kimdir hangi belediye başkanıdır, hangi il ilçe başkanıdır Allah şahidim bilmiyorum. Bunların hepsi tamamen yargı sürecidir. Yargıya gelen ihbarlardan tutunuz tespitlere varıncaya kadar bunların neticesinde atılan adımlardır. Bunlar (tutuklanacakları başbakan belirliyor iddiası) kuru iftiradır. BDP her şeyi iftirayla yapıyor. Her şeyin başına ya AK Parti'yi ya da Tayyip Erdoğan'ı oturtuyorlar.

Sizce neden hedeflerindesiniz?

Başbakansınız da onun için... İktidarsınız da onun için. Şu anda sizin Güneydoğu'da, Doğu'da getirdiğimiz tüm temel haklara ilişkin, olarak BDP'den şunları yaptılar denildiğini duydunuz mu? Şu kadar hastane yapıldı şu kadar yol yapıldı duydunuz mu? Hiç birini duymazsınız. Hala sıkılmadan ret politikalarından asimilasyondan bahsediyorlar. Artık Türkiye'de ret politikası, asimilasyon mu kalmış? Bu ülkede de Kürtler benim kardeşimdir diyen bir başbakan var.

Anayasa konusunda ciddiysek 1 yılda biter

CHP, yeni anayasa için süre dayatıp uzlaşmaz bir tutum içinde olduğunuz eleştirisinde bulundu.

Samimi niyetle bu işe girdik. Bu ülkede anayasa konusu yeni tartışılan bir konu değil. Nitekim 26 maddelik paketi tüm engellemelere rağmen adeta savaş diyeceğim bir süreçten sonra milletin önüne getirdik orada da referandum süreci yaşadık yüzde 58 oyla halkımız onayladı ve bitirdik. Onlara kalsa biz bu işi bitiremezdik. Meclis istediği zaman yapıyor. Diyeceksiniz bu anayasa... Tamam bu iş için de 1 yıl diyoruz. Art niyetim olsa baştan söylerim komisyonda bu kadar temsil isterim diye... Bizim 326 üyemiz var, onda birimiz de altıda birimiz de üç üye versin dedik. Bununla kalmadık. Bu çalışmayı yürütürken bu iş Meclis başkanını riyasetinde olsun dedik. Burada böyle bir iyi niyet var. Eğer TBMM bir yılda anayasa yapamıyorsa biz Arap Baharı'nın estiği yerlerde onlardan anayasa filan bekleyemeyiz bir yılda. 2-3 ayda anayasasını hazırlayanlar var. Bir yılda bir değil birkaç anayasa çıkarılır...

Uzlaşma Komisyonu uzlaşmama komisyonuna dönüşürse...

Eğer burada 4 partinin 4'ü de bir tarafa çekecek olursa durum farklı olur. Diyelim ki o grubun içinden anayasayı değiştirecek güç çıkarsa bu iş olur. İki parti yaparsa iki parti yapar. Ben bunu böyle düşünüyorum. Sayısal olarak yetmesi lazım. Gönlümüz, arzumuz 4 partinin yapması... Biz bu işte ciddiyiz..

Anayasa ile ilgili çalışmalar bir yıl içerisinde tamamlanmazsa?

Biz böyle bir hedef koyuyoruz. Siyasi parti olarak hedefimiz bu. Bundan sonrası halkımızın gözleri önünde cereyan edecek. Bu komisyonun performansıyla ilgili bir şey. Engelleyen olmak istemiyoruz. İla nihaye kalsın dedikleri zaman oturur değerlendiririz... İla nihaye devam edemez.

CHP'nin her tarafı sıkıntılı

Alman vakıfları ile ilgili açıklamanız çok tartışıldı. CHP tepki gösterdi. Ne diyorsunuz?

Alman vakıf ve kuruluşları şeklinde bir ifade kullandım. Vakıflar da var, kredi kuruluşları da var. Onlar istikamet veriyor. Sana kredi vereceğim ama şu müteahhite vereceksin diyor. Diğerlerine ihale şansı bile tanımıyor. Bunların içinde tabi CHP'li belediyeler var, BDP'li belediyeler var, belki bizim partimizden olan belediyeler var. Hemen CHP'li belediyeler rahatsız oldu. Sayın Kılıçdaroğlu hemen arasa bulur. Hangi belediyesi hangi Alman kalkınma bankasından kredi almış mı almamış mı? Bunu bulur. Genelde de Alman Kalkınma Bankası bu konuda yüklü kredi işine giriyor. Krediler konusunda da çalışma metodu çok ahlaki değil. Kurallara uygun değil. Burada bizim dikkatimizi çeken de belli şirketlerle bu işi götürüyorlar. Bu dikkat çekici.. Yalnız CHP kendisine çeki düzen versin. Gidişleri iyi değil. Kimseye böyle dürüstlük noktasında fatura kesme gayreti içine girmesinler. Çünkü her taraflarından şu anda sıkıntı akıyor.

Bu şirketlerin terör örgütü ile ilişkisi var mı?

Ben onu konuşamam. Muvaazalı. Belki KCK operasyonlarının altından bu çıkacak.

Bu ilişkilerden rahatsızsınız yani?

Rahatsızım tabi ki...

BAYRAK DİKMEKLE BİTMEZ

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin size yönelik bir eleştirisi oldu. Teröre yönelik 'Ciğerim yanıyor' sözüne ilişkin olarak, 'Ciğeri yanıyorsa Kandil'e bayrak diksin' diyor. Bu konuda neler diyeceksiniz?

İsterseniz ben bu soruya cevap vermeyeyim. Bu soruya zaten en güzel cevabı sınır ötesi operasyonu yapan güvenlik güçlerimiz, askerimiz en güzel şekilde verdi. Biz şu anda gereken ne varsa, yapılması gereken neyse bunların hepsini yapıyoruz. Ben sayın Bahçeli ile böyle bir sürecin içinde bu tür ufak dalaşların içerisine, söz dalaşına, laf dalaşına girecek değilim. Eğer yapacak bir şey varsa, bayrak dikmekle siz orada terörü durduramazsınız. Kandil senin ülkenin sınırları içinde değil. Bayrağı dikmişsin, terör mü bitecek? Böyle saçmalık olur mu? Bu soruları siz de sormayın, yazmayın. Bakın ne diyorum, söylesin. Onu söylemekle o durumunu ortaya koyuyor. Oraya o bayrağı diktiğinde ne olacak? Terör mü duracak? Şu anda ülkemizin her yerinde bayrağımız var. Terör duruyor mu? Böyle bir şey söz konusu değil.

(Yenişafak)