Horozuyla ünlü Denizli'de araştırma yapan üniversiteliler, her sabah erkenden avaz avaz öten horozdan, bir süre sonra öylesine yaka silkmişler ki, susturmak için her yolu göze almışlar.
Hatta horozu kesmeyi bile...
Canlarına tak ettiği bir sabah, topyekun düşmüşler horozun peşine... Hayvan kaçıyor, bunlar kovalıyor sokaklarda...
Bu tabloya tanık olan yaşlı adam gençlere sesleniyor;
“Ne istiyorsunuz şuncacık hayvandan. Yazık değil mi?”
Kan ter içinde kalan gençler öfkeli bir ifadeyle yaşlı adama; '
“Amca bu bize hayatı dar etti. Sabahın köründe bir başlıyor ötmeye, dur durak bilmiyor. Uyku haram oldu. Yakalayıp keseceğiz.”
Yaşlı adam, “Yazıktır günahtır. Bırakın onun peşini, size söz, ben onun sesini keseceğim. Bir daha sizi rahatsız etmez” diyor.
Gençler yaşlı adamın sözüne itibar edip, hayvanın peşini bırakıyorlar... Sabah bir de bakıyorlar, horozun ortalığı ayağa kaldıran bağırışından eser yok. Ötmeye çalışıyor ama 'gak guk' kısık bir sesi ancak çıkartıyor...
Dayanamıyor gençler, soluğu yaşlı adamın yanında alıyorlar...
“Amca nedir bu işin sırrı?” diye soruyorlar...
Yaşlı adam gülüyor önce, sonra da ne yaptığını izah ediyor gençlere; “Mabadına zeytinyağı sürdüm. Kabarıp ötmeye yeltendiğinde, gerisi tutmadığı için kuvvet alamıyor. Bu yüzden gak-guk edebiliyor sadece.”
Velhasıl denen odur ki;
arkanız sağlamsa sesiniz fazla çıkar,
aksi durumda sadece gak guk ile yetinirsiniz!