Kişisel bilgilerin birilerinin eline geçtiği doğru. Vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan bu durum karşısında torbanın ağzını açmak farz oldu.

Trajikomik

Şaka gibi açıklamalar ardı ardına geliyor. 3. Köprüden milletin 3 milyar dolar kazanç elde edeceği balonundan ve bedavaya getirdik asparagasından sonra şimdi de devlette gizli olarak saklanması, korunması gerekli vatandaşlık bilgilerinin yaban ellerde türlü operasyonlara malzeme olduğu gerçeği ile yüzleştiriliyoruz.

Ulaştırma bakanının yaptığı açıklama çok düşündürücü değil düşünmeden yapılmış bir açıklamaya benziyor. Kişisel bilgiler diyor devlet tarafından değil siyasi partiler tarafından sızdırıldı. Peki, bu siyasi partilere bu bilgileri alın tepe tepe kullanın diye veren kim? Bu siyasi partiler bu bilgileri devletten çaldılar mı?

MİLLET KİMDEN HESAP SORACAK

YSK veya diğer kamu kurumları siyasi partilerin her şeyi malzeme yaptığını bilmiyor mu? Nasıl oluyor da bu gizlilik kuralını ihlal edip safa yatılabiliyor? Nasıl oluyor da vatandaşın en mahrem bilgilerini üstelik güvenliğini tehdit edecek şekilde kolaylıkla dağıtabiliyorlar? Kamu kurumları bilerek anayasaya aykırı davranıp suç işliyor. Peki, bu yapılanlar için millet kimden hesap soracak? Yapanın yanına kar mı kalacak?

PDY denilen yapıdan herkes rahatsız eyvallah ama bütün hataları da oraya bağlamak kurnazlığı yakışmıyor. PDY yi bitirmek bugünkü yöneticilerin vatandaşa ve vatana borcudur. Bu borcun ifasını elbet bekliyoruz. Ancak yapılan yönetimlik ve idari hatalardan kaçış ve kamuflaj aracı olarak kullanmaya kalkmak PDYleşmek olmuyor mu?

Adalet bakanı bugün diyor ki ; “Bir daha YSK bilgileri veremeyecek”

HİÇ BİR ADIM ATILMIYOR

Vatandaş bu söze neden inansın bir, bugüne kadar verilen 50 milyon kişiye ait kişisel veri zaten ellerindeyken bu ne perhiz iki, vatandaşın ifşa olmuş kişisel verilerini yeni kodlarla değiştirip muhafaza altına almak gerekirken bu konuda hiçbir adım atılmıyor ise mağduriyetler nasıl giderilecek üç.

Bütün bu gelişmelerin yansıra dün yasalaşan kişisel verilen korunması hakkındaki kanun dertlere deva olacak mı bilmiyoruz. Kanun özetle şu şekilde;

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yasalaşan Kanuna göre, kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmadıkça işlenemeyecek. Yasa kapsamında, kişisel veriler, uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye’nin veya ilgili kişinin menfaatinin ciddi bir şekilde zarar göreceği durumlarda, ancak ilgili kamu kurum veya kuruluşunun görüşü alınarak kurulun izniyle yurtdışına aktarılabilecek.

Ancak;

kanunlarda açıkça öngörülmesi, rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin, kendisinin ya da bir başkasının hayatı ve beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması ve ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması şartlarından herhangi birinin varlığı halinde kişinin açık rızası olması şartı aranmayacak.

Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veri sayılacak.
Özel nitelikli kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasak olacak. Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde ayrıca Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenen yeterli önlemlerin alınması şart olacak. İlgili kanun hükümlerine göre uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde kişisel veriler, resen veya ilgili kişinin talebi üzerine silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek. Bu hüküm bir yönetmelikle düzenlenecek. Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın aktarılamayacak, ancak yukarıda belirtilen şartlardan birinin bulunması halinde açık rıza aranmadan aktarılabilecek.

YASAL ÇERÇEVE OLUŞTURULUYOR

Netice itibarı ile çıkarılan bu yasanın yeni verileri korumaya muktedir olmayacağı kanun metnindeki yuvarlak cümlelerden de açıkça fark ediliyor. Gaz almak için bir metot ise hiç işe yaramadı. Bu hataların bedelini birileri ödemeli.

Burada ayrıca çok önemli başka bir tehlike var. Çıkarılan bu kanunla aslında kişisel verilerin korunmasından ziyade, bu verilerin çerçevesinin genişletilip kayıt altına alınması amaçlanmış. İnsanların tüm fiziki, ırki, cinsel hatta manevi bilgileri kayıt altına alınıyor. Bu bilgiler bugün korunacakmış gibi görünse de aslında bunların ifşa edilmesi için yasal çerçeve oluşturuluyor.

Kişisel bilgilerin alınıp kullanılmasının önündeki yasal engeller kaldırılmış oluyor.

Ee bundan sonrası “ minareyi çalan kılıfını da uydurur”.

Bu ülkede yaşamanın farklı bedelleri oluşmaya başladı. Herkes fabrika ayarlarına geri dönsün. Bu böyle uzun süre gitmeyebilir.

Selim Bilâl