Herkes piramitler hakkında az çok bilgi sahibidir. Çoğunlukla Mısır piramitleri anlatılırken, insanlara bu piramitlerin ne kadar mucizevi şeyler olduğundan bahsedilir. Hatta bazen bu abartıların dozu öyle kaçmıştır ki, piramitleri uzaylıların inşa ettiği söyleyenler bile ortaya çıkmıştır. Tarihteki çoğu öge gibi piramitleri de hayal gücü vasıtasıyla abartmak çok basitti. Fakat onları açıklayabilmek de basit mi?

Birkaç Ön Bilgi

Piramitlerin yaklaşık M.Ö. 2500'lü yıllarda inşa edildikleri tahmin olunmaktadır. Kulağa çok uzak bir tarih gibi gelse de, adı geçen devirlerde Anadolu ve Mezopotamya topraklarında çoktan birçok devlet kurulmuştu. Yükseklikleri çeşitlilik göstermekteydi. Örneğin Giza Piramitleri içerisinde bulunan Firavun Khufu'nun piramidi yaklaşık 140 metredir. Her gelen firavun, kendisinden önce yapılandan daha büyük ve daha ihtişamlı bir piramit inşa ettirmek istiyordu.

Türünün Tek Örneği mi?
Üst üste konulan, tanesi birkaç tonu bulan milyonlarca kireç taşı parçasından oluşan bu yapılar, firavunlara mezar olarak yapılıyordu. Esasında piramitlere benzer bir mezar biçimi asırlar evvel Anadolu'da da mevcuttu. Frigler'in ölülerini huzura kavuşturmak için yaptıkları tümülüsler, piramitlerden hiç de farklı değildi. Fakat piramitler gibi bir mimari ürünü değillerdi. Sadece toprak altında yapılan bir mezar odasının üzeri taş ve toprak yığılarak piramit gibi bir tepe biçimine getiriliyordu.

Tonlarca Ağırlıktaki Taşlar Nasıl Elde Edildi?

Khufu Piramidi için kullanılan kaya blokların tanesi yaklaşık 2.5 ton ağırlığındaydı. Fakat piramidin yeri şans eseri belirlenmemişti, hemen yakınında bir kireç taşı kaynağı mevcuttu. İşçiler, buradan dikdörtgen biçiminde, yekpare olarak kestikleri taş blokları doğrudan kızağın üstüne yüklüyor ve piramidin yanına çekerek yerine yerleştiriyorlardı. Tabii olarak bu işlem sırasında birçok kazanın yaşandığını ve işçilerin zarar gördüklerini, mezarlardan çıkan kemiklerdeki izlerden öğrenmekteyiz.

İnşaat İçin Ne Kadar İnsan Çalışıyordu?

Piramitler hakkında yıllarca birçok tahmin yürütüldü. Bunlar, inşaatta 10 bin kadar insanın çalıştığını ortaya sürüyordu. Fakat bilim insanları, ellerinde bir kanıt bulunmadığı için bu iddialar karşısında sessiz kaldılar. Arkeolojik bulguların aydınlatılmasıyla konuya daha doğru açıklamalar getirildi. Buna göle taşları yerinden çıkartmak için 1200 adam gerekliydi. Taşların her birini yaklaşık 20 kişi çekebiliyordu. Bu işi yapan insan sayısının da 700 olduğu tahmin edilmektedir. Yine bulunan kanıtlara göre bu insanlar köle değillerdi, parayla çalışan işçilerdi. Bazıları ise devlete vergi ödemek yerine işçilik yapmayı kabul ediyordu.

İnşaat Süreci

Piramidin inşasında en önemli kısım, yerin ve temelin belirlenmesiydi. Bu iş, geometri ve matematikte uzmanlaşan Mısırlılar için hiç de zor değildi. Temele ilk taşlar koyulduktan sonra ise, piramit yükseldikçe inşaat da zorlaşıyordu. Mısırlılar 2.5 tonluk taş blokları 140 metre yükseğe kaldıracak bir alet icat etmediler. Sadece aklın, bilimin ve zekanın sınırlarını kullanarak basit bir yöntem buldular.

Bilim ve Zekanın Bulduğu Çözüm

2.5 tonluk taş blokları yerinden kaldırmak neredeyse imkansızdı. Mühendisler ve mimarlar buna mucizevi bir çözüm buldular. Eğer taş bloklar kaldırılamıyorsa, onların bulundukları toprak yükseltilmeliydi. Böylece tümsekler yapmaya başladılar. Piramit yükseldikçe, onu etrafını saran bir yol şeklinde topraktan yükseltilerle çevrelediler. Böylece kireç taşı blokları sadece meyilli yollardan çıkartılmakta zorlanılıyordu. Çok sayıda insanın ortak çalışmasıyla bu iş de hızlıca ilerliyordu.

Zirveye Ulaşmak

Bu şekilde sürüp giden inşaat yaklaşık 15-20 sene sürüyordu. Zaten firavunlar hayatta iken kendi mezarlarının yapım emrini veriyorlardı. Zirveye son taşlar konulduktan sonra, artık inşaat için yapılan toprak yolun temizlenmesiyle piramitler son halini alıyordu. Bu toprak yolların temizlenmesi bile en az birkaç yıl sürüyordu. Netice itibarıyla Mısırlılar piramitleri uzaylılar, devler veya diğer dünya dışı varlıklarla inşa etmemişlerdi. Bilhassa kullandıkları geometri, matematik ve fizik bilimleri sayesinde, bu denli büyük yapıları ortaya çıkartmışlardı.