Allah'a hamdolsun ki ; kazasız ,
zayiatsız bir seçim sürecini geride bıraktık.
Öncelikle seçime katılan bütün seçmenleri
ve adayları demokrasi adına kutluyor ,
seçim şölenlerinin ve seçim kültürünün
her geçen gün milletimizin hayatına
daha da yerleştiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de mağluplar ve galip var.
Seçimin mağlubu kendisini ifşa etmiş
ve büyük bir olgunlukla mağlubiyeti
kabul ederek galibi kutlamıştır.
Artık söyleyecek sözünün kalmadığını
ifade eden Sayın İhsanoğlu'na
bundan sonraki hayatında başarılar ve mutluluklar diliyorum.
Her ne kadar Sn. İhsanoğlu'nu
aday gösteren CHP ve MHP genel başkanları
mağlubiyeti kabul etmeyip,
kendilerini başarılı kabul etseler de,
bu neticeyi değiştirmeyecektir.
Shezlong Siyaseti seçim sonuçlarının
analizi için kafi değildir.
Cumhurbaşkanlığı aday belirleme sürecinde
kendi tabanlarına ve ideolojilerine
ters düşerek aday belirleyen ve
çatı oluşturan iki güzide partimizin
sayın genel başkanları,
doğal olarak bu tercihlerinin bedelini de
üstlenecek kadar onurlu ve basiretlidirler.
Bundan hiçbirimizin şüphesi yoktur.
Son yerel seçimlerde iki partinin %44.5 olan
toplam oy oranı %38.5 e düşmüştür.
Diğer 14 partinin oylarını da hesaba dahil etmiyorum.
Bu kesin bir başarısızlık ve çöküştür.
Yarışın başında Ak parti ile 44.5--45 gibi
kafa kafaya hatta bir miktar önde girdiğiniz seçimi
( diğer 14 partiyi katarsak penthouse %47nin üstündedir),
sonuçta 38.5--52 olarak tamamlıyorsunuz.
Sayın Bahçeli bu rakamların üzerinden
bir hesap planı yaparsa
nasıl kazandıklarını biz de anlamak isteriz gerçekten.
Sayın Kılıçdaroğlu'na hesabı sormuyorum
çünkü cevabının "nüfus artışından
kaynaklı bir farktır" olduğunu biliyorum.
Seçimin mağlubu Chp+ Mhp+ Abd+İsr+İng.+Alm+BM+FGC+.....14
Seçimin galibi Ak parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Seçimin karlısı ise HDP ve Selahattin Demirtaş'tır.
Selahattin beyin seçim çalışmalarına bir
parantez açmak gerekiyor.
Kürt tandanslı siyaset sürdüren HDP nin adayı
bu seçimlerde iktidar ile büyük
muhalefet partilerinin gergin
yarış ortamından kendisini uzak tutmuş,
nasıl olsa seçilme şansının olmadığı
gerçeğinin verdiği rahatlıkla da
nüktedan bir seçim yarışı sürdürmüştür.
Daha önceki kürtçü söylemlerini terketmiş olması,
diğer halklardan bahsetmesi ,
hatta Sayın Erdoğan'ın halkla kurduğu
sıcak diyaloglara benzer diyaloglar kurmaya çalışması
kendilerinin de beklemediği bir
başarıyı yakalamalarının sebeplerinden biridir.
Aslında bu sonuç dağ ile ova
arasında gidip gelen hatta sıkışan
yöre siyaset ve siyasetçilerinin
ırkçı söylemlerden uzaklaşarak daha
evrensel siyaset yöntemlerini belirlemesi
açısından ova siyasetini savunanların elini güçlendirmiştir.
Bu da Türk demokrasisi için
çok hayırlı sonuçlara gebe bir gelişmedir.
Çözümün silahtan değil sandıktan geçtiği,
etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşların
artık Türkiye'de en üst makamlara
çıkabileceği güveni yerleşmektedir.
Ak parti adayı Sayın Erdoğan'ın anketlere göre
daha düşük oy oranı ile seçim yarışını tamamlaması
bu kutlu ve büyük zafere gölge düşürmeyecektir.
Bilakis ilk turda %50 nin üzerinde oy alan
Sayın Erdoğan,
Cumhurun halk tarafından seçilen ilk başkanı
olma unvanını da alarak tarihe geçmiştir.
Son yerel seçimlerde %45 olan oy oranını
7 puan arttırarak %52 ler seviyesine
çıkarmasıyla da halk tarafından ne kadar sevilip
benimsendiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Halkımız sanal çatılar yerine,
temeli sağlam bir bina üzerine kurulmuş olan
gerçek bir çatıyı tercih etmiştir.
Seçmenin büyük bölümü bu kutlu çatı altında
toplanmış ve 2023 hedefine evet demiştir. Kutluyorum.
Anketlerde %54-56 bandında görünen
oy oranı neden %52 seviyesine düşmüş olabilir?
Herkesin mutlaka bu konuda söyleyecek
iki çift sözü vardır bizim olduğu gibi.
Ak parti oyları %3 civarında HDP ye kaymıştır.
Selahattin Demirtaş'ın yürüttüğü seçim politikası,
kendilerine duyulan ilginin bir miktar
kıpırdamasına sebep olsa da Ak Parti oylarının
HDP ye kaymasının tek ve asıl sebebi değildir.
Özellikle daha önce oyunu Ak Partiye veren
Kürt kökenli seçmenlerimiz arasından bir kısmı ,
Irakta yaşanan son saldırıların etkisiyle
milliyetçilik hisleri kabararak adres değiştirmişlerdir.
IŞID, seçime bir hafta on gün kala özellikle
Kürt bölgelerine saldırıya geçmiş,
aralarındaki saldırmazlık anlaşmasını bozarak
Kürt yerleşim yerlerini kanlı şekilde işgale başlamıştır.
Hatırlayınız PYD ile IŞID mücadelesinde
Diyarbakır'dan bile insanlar sınıra doğru harekete geçerek
IŞIDA karşı savaşmak istemişlerdir.
Kürt siyasetçiler bölgede bu konuyu özellikle işlemişler ve
Türkiye Cumhuriyetinin ve yönetimde olan
Ak Patinin kendilerine sahip çıkmadığını ifade etmişlerdir.
Ak Parti iktidarının rehine meselesinden dolayı
kuzey Iraktaki IŞID saldırılarına söylem olarak
sessiz kalması , özellikle Kürt kökenli seçmenlerin
iki parti arasında gidip gelenlerini HDP ye yöneltmiştir.
%3 civarındaki oy kaymasının asıl sebebi budur.
Yakın gelecekte de bunun etkilerini göreceğiz.
Amerika ve İngiltere istedikleri oyunu
kurmuş ve netice almaya başlamışlardır.
IŞIDI kurup bölgeye saldırtan ABD ve İngilizler
şimdi de bölge halkını Işıddan kurtarmak için
operasyona ve bölgeyi silahlandırmaya başlamışlardır.
Zaten Barzani-Türkiye yakınlaşmasının önünü
tıkamak için bundan daha güzel bir oyun ve fırsat olamazdı.
Enerji bakanımızın
"en uzun süre dinlenen bakan"
unvanını alması da boşa değildir.
Bu vesile ile dinleme kayıtlarının
nerelere servis edildiğini de tespit etmiş bulunuyoruz.
Sayın Erdoğan'ın oyunun düşmesinin
ikinci sebebi ise yurtdışı seçmen katılım
oranının prosedüre takılarak çok düşük kalmasıdır.
Zaten HDP ye kayan %3 ve yurtdışında
zayi %1 oyu ilave ettiğinizde %56 oy oranı yakalanmaktadır.
Seçimin galibi ve mağlupları baş tacımızdır.
Ülkemizin demokrasi mücadelesinin yılmaz neferleridir.
Hepsine can-ı gönülden teşekkür ediyor,
seçim sonuçlarının
Dünya barışına katkı vermesini temenni ediyorum.
Saygı ve muhabbetlerimle
Ömer KURUMAHMUT