AMA
Başbakan Yıldırım, "Nasıl Suriye'de Irak'ta bir ulusu, bir ülkeyi yok etmeye çalışıyorlarsa Türkiye'de de aynı oyunu oynamaya çalışıyorlar. Bu oyunun farkındayız, Ağrı da, Edirne de bu oyunun farkında, 79 milyon vatan evladı bu oyunun farkında. Bunların efendileri ve taşeronları, bu işe kim bulaşmışsa iyi bilsin ki bu sefer yanlış adresteler." diyerek meydan okudu.
"Terör örgütlerinin saldırılarını beklemeyecek güvenlik güçlerimiz. Onları nerdeyse arayıp bulacak ve milletimizin güvenliğini sağlayacak her türlü tedbiri alacak." dedi.
Bu iki paragraftan hareketle Türkiye’nin terörle mücadele konusunda ve Suriye politikasındaki çok önemli değişimleri huzura getiriyoruz.
Suriye’de dün yaşanan olaylar akıllara ziyan nitelikte. Bir yandan Amerikan bayrakları terör örgütü PYD karargâhlarını süslerken, diğer yanda teröre destek veren bu Amerika’nın özel kuvvetleri ile birlikte El BAB kasabasına birlikte operasyona gidiliyor.
Diyoruz ya oyunun farkındayız diye. Farkındayız farkında olmasına da hep bir “AMA” mevcut hareketlerimizde. Aslında bu ama fakat, lakin manasında olmasına rağmen bizler genel olarak âmâ (kör) manasında eylemler içinde oluyoruz.
Amerika’ya bu kadar göbekten bağlı olmanın gerekçesi nedir acaba? Amerika bize her türlü düşmanlığı aleni şekilde sahada yaparken, bu düşman ülkenin sözcüleri de medya karşısında yaptıkları şovlarla adeta ülkemizle alay etmektedirler.
Suriye’de, Irak’ta ve Türkiye’de pkk ve türevlerini silahlandırıp masum insanlarımızı öldürten Amerika değil mi? Deaş denilen terör örgütünü silahlandırıp finanse eden, aynı zamanda terörist bulması için her türlü kapıyı açan Amerika değil mi? Yine tüm bu teröristleri üzerimize salıp insanlarımızı katleden onlar değil mi?
Evet onlar
O halde nedendir hala bu işbirliği? Neden hala ABD kuvvetleri ile birlikte operasyona çıkılıyor ve neden hala ABD ve müttefikleri topraklarımızdaki üsleri kullanıyor?
15 Temmuzun da arkasında bunlar var. Başbakanın tabiriyle oyunun farkındayız. Fakında olduğumuz bu oyunu bitirmek için ne bekliyoruz? 15 Temmuzda vatanını namussuza çiğnetmemek için canını veren milletimiz her şeyin farkında olduğu için göğsünü mermilere, bombalara siper etmişti. Canı pahasına mabedine namahrem eli değdirmemişti. Eyy idareciler milletin farkına vardığı ve canı pahasına Allah-u Ekber nidalarıyla gereğini yaptığı 15 Temmuz direnişi sizin için yeterince ibret vesikası değil midir?
Gerçek mücadele hamlelerini yapmak için daha ne bekliyorsunuz?
“79 milyon vatan evladı bu oyunun farkında AMA”
Bu oyunu oynayanlar yanlış adresteler diyor ya Sayın Başbakanımız, çok da haklılar.
Bir AMA da biz söyleyelim. Başbakan haklı ama gereğini yapmak hususunda daha kararlı olunması gerekiyor. Türkiye’nin 15 temmuzdan bu yana değişen dış politika ve güvenlik politikalarının gereği olan düşmanı tespit edip gereğini yapma hususunda AMA söz konusu olmamalı. ABD ve müttefiklerinin Türkiye üzerindeki senaryosu bu kadar açık bir işgal hareketi iken hala onlarla sahada, siyasi arenada ve diğer tüm platformlarda işbirliği yapmak, bilgi ve istihbarat paylaşmak da neyin nesi?
Suriye’de pkk devleti kurmak için el-bab ve çevresini de işgal etmek peşinde olduğu açık olan ABD, Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonunu kendi lehine kullanmak için aramıza asker salmakta, operasyona destek görüntüsü altında masanın baş koltuğuna oturma peşindedir. ABD’ye gerekli tepkiyi ÖSÖ vermiştir ama asıl tepkiyi Türkiye vermedikçe ABD istediği gibi at koşturmaya devam edecektir. Türkiye yaptığı hiçbir faaliyeti ABD ve müttefikleriyle birlikte yapmamalı ve hatta en küçük bir çöpü dahi paylaşmamalıdır.
ARTIK FARKINA VARDIĞINIZ OYUNUN GEREĞİNİ YAPIN
Ağrı ve Edirne bu oyunun farkındaydı ve 15 Temmuzda gereğini yaptı. Sıra Allah ve millet için idarecilerdedir. Cesur, akılcı ve karalı politikalarla süpürme harekâtı sürdürülmelidir. Dost ve düşman artık birbirinden ayrılmalıdır. Artık hiç kimsenin içimizdeki hainlerden dolayı şu işi, bu işi yapamadık deme hakkı ve şansı yoktur.
Çünkü bu Türkiye’nin son şansı olabilir.
Allah milletimize çıktığı yolda güç ve kuvvet versin
Selim Bilâl….