Sinsinin İni                                                                                         

 Ateş ateş olalı böyle oksijen almamıştır.

Malum bir takım çevrelerin Türkiye'yi sürüklemek istedikleri mecrayı gördükçe ve bununla mücadele edenleri düşündükçe " Ya Rabbi ne ağır bir imtihan bu" diyorum.

Sinsi sinsi bekleyen şer güçler, içeriden dışarıdan türlü oyunlarla, türlü dalaverelerle saldırıyor. Bir musibet bitmeden, bir tezgah kapanmadan diğer bir tezgah açılıyor. 45 yıllık ömrümde görmediğim saldırıları görüyor ve hayretler içinde düştüğüm dehşeti ifade edecek kelime bulmakta zorlanıyorum.

Dünya üzerinde faaliyet gösteren bir takım güçler kendilerine bütün bir dünyayı sömürü alanı olarak seçmişler ve oturdukları yerden istedikleri gibi ülkeleri, insanları yönlendirmekte ve dizayn etmektedirler. İşte bu çerçevede adına eski tabiriyle siyonistler, yenisi neo-conlar diye ifade edilip tanıtılan, aslında gelişen iletişim teknolojileri vasıtasıyla sinsi bir virüs gibi ülkelere,  kurumlara, işyerlerine, evlere ve hatta beyinlere kadar sızmış olan ve bütün bu iletişim ağını kendi vücudunun kılcal damarları olarak kullanma yeteneğine sahip olan bir yapıdır bu.

Bu yapı bir ülkeyi dizayn etmek istediğinde gizli servis argümanları, ilgili ülkenin önceden satın alınıp dizayn edilmiş bir kısım medyası, devlet kurumlarına önceden yerleştirilmiş ihanet elemanları, kendi başına bir yerlere gelememiş siyasi oluşumların az gelişmiş  yöneticileri, dinli dinsiz muhalif grup ve cemaatler  ve yukarıda bahsettiğim iletişim damarları (internet ve bunun üzerinde yüzen sosyal ağlar) vasıtası ile amacına ulaşmaya çalışır.

 

 Son örneğini Ukrayna'da sergiledikleri operasyonları bu günlerde ülkemizde yeniden sergilemekte, bıkmadan usanmadan amaçlarına ulaşana kadar yeniden ve yeniden denemektedirler. İçeriden ve dışarıdan tahriklerle ve akla gelmedik yalan, iftira fitne vs. her türlü insanlığa sığmayacak yöntemle bunu denemektedirler. Demokrasi özlemini son yıllarda bir nebze olsun gidermiş olan Türk halkına bu keyfi uzun süre yaşatmamak niyetindeler.

Bunların içerideki yansıması olan siyasi partiler ve bir takım gruplar da insanların tercihlerine tahammül etmeyi bir yana bırakın, kendisi gibi düşünmeyen herkesi hor görme, aşağılama, ötekileştirme ve hatta fırsatını bulsa fiili şiddet uygulayarak kafasını ezme peşindeler.

Ateş ateş olalı böyle körüklenmedi, böyle oksijen almadı. Cemaati, grubu, partisi , ajanı, provokatörü velhasıl tüm fitne-fesat ekibi bir araya gelmiş ülkenin huzurunu, ekonomisini, demokrasisini ve tahrik siyasetiyle milletinin canını tehdit etmektedirler.

Milletimiz ise sinsinin inini dahi biliyor ve oynanan oyundan haberli olarak demokrasisine sahip çıkıyor. Bu şuur şer cephesini kızdırdıkça kızdırıyor ve olmadık yeni yöntemlerle tahriklerine devam ediyorlar. Ama bu milletin sağduyusu her zaman olduğu gibi galip gelecek, birilerine hak etmediği payeleri verenler mahcup olacaklardır.

Seçimin ülkemize, milletimize ve gözünü Türkiye'ye çevirmiş mazlum halklara hayırlar getirmesini diliyorum.

Kalın sağlıcakla.....